Uzupis Cumhuriyeti (Vilnius, Litvanya)
Kuşkusuz ki çoğumuz hayatımızda en az bir kez nasıl bir ülkede ve toplumda yaşamak istediğini, bu ülkenin koşullarını ve yasalarını düşünmüş ve kendimize ait bir ütopik ülke oluşturmuşuzdur. Kendi ütopyamıza en çok uyan ülkeyi de araştırmışızdır.
-Gereksiz bir bilgi belki ama Mercer'in araştırmasına göre son yedi yıldır olduğu gibi birinci yine Viyana olmuş.-
Şimdi size benim ütopyama en çok uyan ülkeyi tanıtacağım ; Uzupis Cumhuriyeti.
Gayri resmi ve ironik bir cumhuriyet olsa da elçilikleri bile var.
Bir cumhurbaşkanına on bir askerlik orduya ve kırk bir maddelik bir anayasaya sahip.
Ütopyanın devlet sokağında yaşadığı ve sanatla harmanlandığı yer olarak tanımlanabilir.
Tarihine gelecek olursak Sovyetler döneminde fazlasıyla tahrip edilmesinin ardından suç oranının yüksek olduğu terk edilen bir yer haline geliyor. Daha sonra ülkedeki bazı sanatçıların ve gençlerin ortak çabaları ile yaşanılabilecek bir alan haline getiriliyor. Bugün birçok sanatçı çalışmalarını burada-Litvanya'da yapıyor ve burada yaşıyor. Haliyle Uzupis kendini “sanatçı cumhuriyeti” olarak tanımlıyor. Şair ve yönetmen olan Uzupis Cumhurbaşkanı Romas Lileikis'e göre Uzupis, mekansal bir aidiyet olmaktan öte zihinsel bir aidiyet.
Litvanya'da her yıl Nisan ayının ilk gününde Uzupis'in bağımsızlığını kutlamak için Cumhurbaşkanı Romas Lileikis ve Uzupis'in on bir askeri köprüye gelip Uzupis'e girebilmek için bekleyenlerin vizelerini kontrol ediyorlar. Daha sonra kırk bir maddeden oluşan ve gerçekten harika bulduğum
-dünyanın en güzel anayasası olmaya aday olan-
anayasalarını okuyorlar.
İşte “O” anayasa :
1- Herkesin Vilne Nehri'nin yanında yaşamaya hakkı olduğu gibi Vilne Nehri'nin de herkesin yanından akmaya hakkı vardır.
2- Herkesin sıcak suya, kışın ısınmaya ve başını sokacak bir yere sahip olmaya hakkı vardır.
3- Herkesin ölmeye hakkı vardır; fakat bu bir zorunluluk değildir.
4- Herkesin hata yapma hakkı vardır.
5- Herkesin bireysellik hakkı vardır.
6- Herkesin sevmeye hakkı vardır.
7- Herkesin sevilmemeye hakkı vardır; fakat bu zorunlu değildir.
8- Herkesin bilinen veya ünlü biri olmama hakkı vardır.
9- Herkes aylaklık yapma hakkına sahiptir.
10- Herkes bir kediyi sevme ve ona bakma hakkına sahiptir.
11- Herkesin bir diğerinin ölümüne kadar bir köpeğe bakma hakkı vardır.
12- Bir köpeğin köpek olmaya hakkı vardır.
13- Kedi sahibini sevmek zorunda değildir, ancak zor zamanlarda sahibine yardım etmelidir.
14- İnsan bazen görevlerinin farkında olmama hakkına sahiptir.
15- Herkesin tereddütte olma hakkı vardır; fakat bu o kişinin görevi değildir.
16- Herkesin mutlu olmaya hakkı vardır.
17- Herkesin mutsuz olmaya hakkı vardır.
18- Herkes sessiz kalma hakkına sahiptir.
19- Herkes bir şeye inanma hakkına sahiptir.
20- Kimsenin şiddete başvurma hakkı yoktur,
21- Herkesin kendi acizliğinin ve muhteşemliğinin farkına varma hakkı vardır.
22- Herkes sonsuzluğa karşı gelme hakkı vardır.
23- Herkes anlama hakkına sahiptir.
24- Herkes hiçbir şey anlamama hakkına sahiptir.
25- Herkesin birden fazla milliyete tabi olma hakkı vardır.
26- Herkesin kendi doğum gününü kutlama ya da kutlamama hakkı vardır.
27- Herkes kendi adını hatırlamalıdır.
28- Herkes sahip olduklarını paylaşabilir.
29- Kimse sahip olmadığını paylaşamaz.
30- Herkesin erkek-kız kardeşi ve anne-babası olmasına hakkı vardır.
31- Herkes bağımsız olma yetisine sahiptir.
32- Herkes kendi özgürlüğünden sorumludur.
33- Herkesin ağlamaya hakkı vardır.
34- Herkesin yanlış anlaşılmaya hakkı vardır.
35- Kimsenin başka birisini suçlu göstermeye hakkı yoktur.
36- Herkesin kendine özel olma hakkı vardır.
37- Herkes hiçbir hakka sahip olmama hakkına sahiptir.
38- Herkesin korkusuz olmaya hakkı vardır.
39- Yenilme.
40- Kavgaya karşılık verme.
41- Teslim olma.
(Biraz Mevlana'nın 10 öğüdü gibi geliyor, kabul. Ancak yine de çok hoş değil mi?)
